Kaygı, gelecekte ortaya çıkabilecek tehlikelere karşı bedenimiz ve düşüncelerimizdeki değişikliklerdir. Stres ise kişinin baş edebilme gücünü aşan ya da zorlayan durumlarla karşılaştığında kendini koruyabilmek ve hayata devam edebilmek adına verdiği otomatik tepkilerdir. Kaygı ve stres her zaman psikolojimiz için kötü bir şey değildir. Stres, rahat olduğunuz dönemde, bizim daha enerjik ve uyanık kalmamıza yardımcı olarak, acil durumlarda hayatımızı kurtarır. Zorlukların üstesinden gelmemizde bize yardımcı olur. Kaygı ise her duygu gibi kişinin, yaşamını sürdürebilmesi ve yaşamdan doyum alabilmesi için gereklidir. Kaygıyı tümüyle ortadan kaldırmaya çalışmak doğru değildir. Amacımız, bu duygu ile baş etme becerileri geliştirmek, belli bir düzeyde tutmaya çalışmak ve kendi yararımız için kullanmak olmalıdır. Normal düzeyde istenilen kaygı kişide, istek uyandırır. Kişiyi karar almaya yönelterek, alınan kararların doğrultusunda enerji üretme ve bu enerjiyi kullanarak var olan potansiyelini en iyi şekilde ortaya koyabilmesine yardımcı olur.
Öğrenme; tekrar veya yaşantı sonucunda bireyin davranışlarında meydana gelen kalıcı değişiklerdir. Öğrenmenin gerçekleşmesinde önemli olan faktörler algılama, anlama ve kavramadır. Bunun yanında öğrenmeyi etkileyen bireysel özellikler; yaş, zekâ, motivasyon, geçmiş yaşantılar, iç iletişim ve dış etkenler; öğrenilecek konu, öğrenme ortamı ve öğrenme şeklidir. Bir diğer öğrenme üzerinde en etkili olan unsurlar kaygı ve strestir. Kısa süreli hafızanın kapasitesini etkileyerek öğrenme üzerinde önemli rol oynamaktadır. Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için beyindeki milyarlarca hücre arasında kalıcı ve etkili bir iletişim kurulması gerekir. Yoğun kaygı ise beyin içerisindeki bu iletişimin kurulmasını engelleyerek özellikle akıl yürütmeye ve soyut düşünmeye yönelik olan zihinsel faaliyetleri olumsuz olarak etkilemektedir. Dikkat eksikliği olsun ya da olmasın yoğun kaygı her kişinin kısa süreli hafıza kapasitesini tam olarak kullanmasını engeller. Çocuklarında dikkat eksikliği olduğunu düşünen ailelerin çocuklarında yapılan gözlemlerde; birçok çocuğun dikkat eksikliği ile ilgili bir problemi olmadığına, yoğun kaygı ve stresin etkisi ile dikkatini toparlayamamaları sonucuna ulaştırmaktadır. Uzmanlar tarafından yapılan klinik incelemelerin sonuçları, öğrencilerin detaylı incelenmemesi ve takibin yapılmaması nedeniyle sık olarak karşılaşılan bir durum olan “kaygı – dikkat eksikliği ilişkisi” yüzünden öğrencilere yanlış tedavi uygulanmakta olduğunu göstermektedir. “Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu”(DEHB) nöro-psikiyatrik bir rahatsızlıktır. Doğru tanımlamasını bilmeden çocukları değerlendirmenin son derece yanlış bir yaklaşım olduğunu bilmeli ve çocuğa doğru tanı koyulmadan bu tip etiketlemelerin yapılmamasına dikkat edilmelidir. Uzmanların araştırma sonuçları toplumumuzda DEBH’ nin % 3-5 oranında olduğu bilgisini vermektedir. Dikkatini toplayamayan her çocuk, DEHB tanısı almaz. Rahatsızlık tanısı için kriterler belirlenmiştir ve mutlaka uzman görüşü alınmalıdır.
Öğrencilerin yoğun yaşamış oldukları kaygı ders üzerindeki dikkatlerini azaltarak öğrenmelerini güçleştirmektedir. Bu durumdan kaynaklanan dikkatsizlik sorunu ders sırasında, yazıda, ödevde her durumda kendini göstermektedir. Yoğun bir şekilde bu durumu yaşayan öğrenciden etkin bir öğrenme ve buna bağlı olarak başarı beklemek doğru değildir. Çünkü öğrenci çalışmak için gerekli olan tüm enerjisini kaygıyla baş edebilmek için harcamaktadır. Bu durum gerçek potansiyelini ortaya koyamamasına ve başarı gösterememesine sebep olmaktadır. Verimli ve etkili çalışabilmek için öğrenciyi buna yöneltecek bir nedeninin olması gerekir. Böylece öğrenci çalışmaya istekli olacak ve konsantrasyonu artacaktır. Türkiye’ deki eğitim sistemimiz, öğrencilerin hayatlarının en güzel çağlarında kendilerini son derece yoğun bir sınav maratonunun baskısı altında hissetmelerine neden olmaktadır. Bu durum da ister istemez yoğun bir kaygı ve stresi ortaya çıkarmaktadır. Neyse ki bu sorunlar çözümsüz sorunlar değildir. Nasıl düşünürsek öyle hissetmeye başlarız. Size bir fayda sağlamayan ve endişelerinizi arttıran olumsuz duygular olumsuz düşünleri, olumsuz düşünceler olumsuz davranışları ortaya çıkartır. Bu şekilde o ilerleyen ve birbirini olumsuz etkileyen zinciri kırın. DUYGU – DÜŞÜNCE – DAVRANIŞ zincirinin farkında olarak yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Bunu yaparken bilmemiz gereken en önemli bilgi ise; düşünceler kolay değişebilir ancak yaşadığımız duyguların değişmesi zaman almaktadır. Özellikle sınavlara hazırlanan bir öğrenciyseniz ya da sınava hazırlanan bir öğrencinin ebeveyniyseniz düşünce, duygu, inançlara dikkat etmemiz gerekmektedir. Bu durumda öğrencilerin yapması gereken en doğru davranış sağduyulu hareket ederek kaygıyı ve stresi önce kabul edip, mümkün olduğunca onlarla baş edebilme yollarını öğrenmek, gerektiğinde uzmanlardan destek almayı ertelememektir.
Unutmayın düşüncelerimizin kalitesi yaşam kalitemizi belirler. Beynimizin en ilginç özelliklerinden biri de hayallerimizi bile gerçek kabul ederek çalışmasıdır. Olimpiyat şampiyonlarının yöntemleri; beyne sürekli OLUMLU HAYALLER, OLUMLU RESİMLER, BAŞARI KOMUTLARI göndermektir. Beyninizde sık sık olumlu resimleri hayal edin. Olumlu düşünceler ile biliçaltını olumlu yöne kanalize ederek kaygı ve stresin olumsuz etkilerini en aza indirgemek mümkündür.
**FAYDALI BİLGİLER**
ÇİLEK, lifli maddeler içerir. 150 gr.lık bir doz stresin etkilerini azaltır.
MUZ, beyne mutluluk veren serotonin maddesi içerir. Mutluyken daha iyi öğrenir, enerjimiz pozitif olur.
LİMON, C vitamininden dolayı canlandırır. Algılama kapasitesini arttırır. Yeni bir bilgi öğrenme çalışması öncesinde özellikle önerilir.
YABAN MERSİNİ, uzun süreli çalışmalarda idealdir. Beynin kanla daha sık beslenmesini sağlar.
LAHANA, tiroid bezlerinin aktivitesini azaltır. Bu da sınav öncesi stresini azaltır.
HAVUÇ, hatırlama becerisini arttırır.
CEVİZ, FINDIK, FISTIK, zihnin uzun süreli çalışma gücünü arttırır. Nöronlar arasındaki bağlantıyı hızlandırır.
Sabahları 1 tatlı kaşığı BAL veya bir avuç SİYAH ÜZÜM zihinsel aktiviteyi canlandırır.
Kahve, kola yerine IHLAMUR, PAPATYA, ADAÇAYI tercih edelim.
**Bol kahkahanın, pozitif enerjinin, olumlu düşünce ve duyguların hayatınızın her anında olması dileğiyle..
Esin AYDOĞAN
Psikolojik Danışman
Bahçeşehir Koleji kaç TL? Bahçeşehir Koleji kitapları nereden alınır? Bahçeşehir Koleji Bursluluk sınavı ne zaman? Bahçeşehir Bursluluk sınavı ne zaman? Bahçeşehir Koleji Kıyafet Satışı Online bahçeşehir koleji fiyatları 2021-2022 Bahçeşehir koleji kıyafet letgo Bahçeşehir Stoys Kıyafet Bahçeşehir Kıyafet Okul Sepeti Bahçeşehir Koleji Kıyafet 2021 Bahçeşehir Koleji Sweatshirt Bahçeşehir Koleji forma Bahçeşehir Koleji kaç TL? Bahçeşehir Koleji kitapları nasıl alınır? Stoys ne demek? Bahçe Şehir Koleji kimin? Stoys ne demek? Bahçeşehir Koleji Kıyafet Satışı Online ile ilgili görsel sonucu STOYS modern yapısı ile eğitim kurumunuzun eğitime ve yönetime dair işlerini kolayca gerçekleştirmenizi sağlayan servis tabanlı bir okul yönetim sistemidir. Bahçeşehir Stoys Kıyafet Bahçeşehir Koleji Kıyafet Fiyatları bahçeşehir koleji kıyafet 2020-2021 Bahçeşehir Kıyafet Okul Sepeti Bahçeşehir Koleji forma Bahçeşehir Koleji Kıyafet Ortaokul Bahçeşehir koleji Kıyafet fason Bahçeşehir Koleji Kıyafet İlkokul Bahçeşehir Koleji Kıyafet Satışı Online Bahçeşehir STOYS STOYS Giriş Veli Giriş Bahçeşehir Koleji Kıyafet Fiyatları bahçeşehir koleji kıyafet 2020-2021 Bahçeşehir Kıyafet bahçeşehir koleji 2.el kıyafet BK World giriş